geçmiş ve itiraf

 
       Anne seninle bi iki şey konuşmam gerek.otur biraz.

anne, sana nasıl söylesem bilemiyorum.bu beni çok uzun zamandır düşündürüyor.babamla bu mevzuyu konuşamayacağımı zaten biliyorsun.o yüzden seninle konuşmaya karar verdim.
sen her zaman beni kırmadan, el üstünde tutarak ve her türlü şeyden koruyarak yanımda oldun.

aslında bu yüzden biraz da korkuyorum.senin bana kızacağından değil üzülmenden...
ama seni üzmeden de bunu nasıl anlatırım bilmiyorum.biliyorum beni her anne gibi bir eş-iş sahibi yapmak için uğraştın, didindin yıllarca.şimdi bense sana bıçak saplayan, ihanet eden biri gibi hissediyorum kendimi.

öncelikle bunca zamandır sana neler hissettiğimi anlatayım ki belki bu biraz senin anlamana yardımcı olur.

çocukken bir takım şeyler oturmuyor,hep havada kalıyor.kendimin diğer çocuklardan farklı olduğumu daha o zaman farketmekle birlikte,hep alaylara hep dışlanmalara maruz kalmıştım.Tanrı'ya o zaman beni neden böyle yarattığını sormak aklıma gelmiyordu.neden böyle davrandıklarını bilmiyordum çünkü insanların.ve bu beni çok üzüyordu,incitiyordu.bunun yanında göstermiş olduğum okul başarısı bunları hep ikinci plana itiyordu çünkü öncelikli hedef onlardı.ben kendi halinde içine kapanık
bir insan olarak dışarı çıkmayan evde sadece kümesteki tavuklarla vakit geçiren biri olup çıkmıştım böylece.

arkadaşlarım hep futbol oynadıkları için, ben de futboldan hoşlanmadığım için tamamen tek başıma kalmıştım.belki de en iyisi bu oldu!!!sonraları kendimi farkettikçe ve yeni yeni tanımaya başladıkça kendimden ürker oldum.garip tavır ve davranışlarım normal(!) insanlar gibi olmadığı için bu tür hal ve hareketlerimden sakınır, onlardan kaçar olmuştum.bir anlamda da iyi oldu aslında en azından toplumdan böylece dışlanmamış oluyordum.büyüdükçe çevrem de büyüdü.ama asıl "ben"i hiç tanımadan.onu hep gizli tuttum.bunu ben yaptım yapmak zorundaydım belki de anne...

hala daha da arkadaşlarım bilmiyor, muhtemelen de bilmeyecekler.neyi diye sorguluyorsun anne, biliyorum farkındayım ama ne olur biraz daha sabret.

arkadaşlarla yazları geceleri dışarı çıktığımızda biri var.arasıra bizimle birlikte takılıyor.ahh ondan ne kadar hoşlandığımı bir bilse.onun olduğu ortamdan bile bile kaçıyorum.alıp başımı çekip gidiyorum anne.çünkü benden haberi bile yok.
ruhu bile duymuyor onu delicesine sevdiğimi.fırtınaların ve en azgın dalgaların, yüreğim denilen kayaya nasıl çarpıp da dağıtamadığını o zaman anlıyorum anne.hatta aşık olmamak korkusuyla kaçıyorum ondan, dualar ediyorum aynı ortamda olmayalım diye.biliyorum ki onunla daha fazla görüşürsem aşık olacağım ona.ben de diyorum ki kendi kendime;

"GİT KENDİNİ ÇOK SEVDİRMEDEN"

yüreğimin ve gözyaşlarımın yağmurunda yıkanıyor yastığım.hıçkırıklara boğulmak istiyorum odama kapanıp.ama olmuyor.haykırışlarımı kimseler duymuyor.sadece ben biliyorum ve sadece Tanrı şahit oluyor yıldızsız gecelerle birlikte.

sonra üniversiteye geliyorum.burda da durum aynı.bir çok kereler bunun sadece benim bilinçaltımla ilgili olduğunu düşünüyorum;geçici bir hastalık, bir heves olduğunu.
ama değilmiş anne.durum burda da değişmedi.her ne kadar diğerini unutamamış olsam da aşık olmadığım için kabuk bağlıyor yüreğim.ama birden başka biri daha çıkıyor karşıma.aman allahım o da ne!!!yeni bir aşkın tırnakları arasında can çekişirken buluyorum kendimi.bu sefer kaçamıyorum da.çünkü aynı ortamı paylaşmak zorundayım.samimiyetimiz gittikçe artıyor.ve o gene benim ona delicesine tutkun olduğumu bilmiyor.sadece arkadaş olarak görüyor beni.sonra da dost oluyoruz.ama onun her sevgilisini anlatışı benim kıskançlık krizlerimin başı oluyor.kıskançlığımda boğulur hale geliyorum.onun da bana biraz ilgisi olduğunu düşünmeme sebep olan bir takım harketleri oluyor ama samimiyettendir diye düşünmem bişey söyleyememem demek oluyor.dün akşam onu düşledim anne.nasıl olup da kendimi ifade etsem.bir ara aklıma evine gidip tam evden çıkacakken okkalı bir öpücük kondurup kaçıp gitmek geldi.böylece onun yüzüne bakmamış olacaktım bir daha.diğer bir düşüncem de onun başını başıma dayayarak ve avuçlarımın içine alarak taaaa gözlerinin en derinlerine bakmaktı.ama olmadı anne.yapamadım.sonrasında neler olacağını tahmin bile edemezdim.şimdi bunu kontrol edebiliyordum ama o zaman benden çıkmış olacaktı bu sır.ve ben onun esiri haline gelecektim.

tek istediğim sevmek ve sevilmekti.sanırım bu da çok şey istemekti.facebook diye bir meret çıkmış dediler.sahte bir isimle oraya kaydolayım dedim belki hayatımın aşkını orda bulurum. ama o da yalanmış sonradan anladım.ordaki herkes aşk yerine hoşça, zevkli(!)ve şehvetli vakit geçirebileceği birilerini arıyormuş.o da sarmaz oldu.


olaylardan da anladığın gibi ben diğer erkekler gibi değilim anne.ben bir eşcinselim.niye şaşırdın anne,hem durup duruken niye ağlıyorsun?gözyaşlarına kan damladı birden.ne olur anne beni de daha fazla yorma.bunu sana anlatmak zaten yıpratıcı ve üzücü.


NE OLUR DUR ANNE GİTME!!GİDERSEN SEN,KALACAĞIM BU ODANIN SOĞUK ACIMASIZ SESSİZLİĞİYLE.YANIMDA KAL HİÇ OLMAZSA.yanımda ağla ağlayacaksan.ama ne olur gitme!!
zaten yüküm ağır.zaten çetin bir sınav bu benim için.biliyorum bunu kabullenmek çok zor.biliyorum bunun böle olmasını istemezdin.belki diyorsun ki kendi kendine:
"seni doğuracağıma taş doğursaydım"
haklısın belki ama ne olur dur.bütün bu düşüncelerine rağmen dur.

gidersen bişeyler kopacak sanki yüreğimden.beni teselli ve ikna et de ondan sonra git nereye gideceksen..........

"BİRDEN UYANDIM.UHHHH AMAN ALLAHIM! ŞÜKÜR, BU BİR RÜYAYMIŞ.SADECE RÜYAYMIŞ."

13 yorum:

hiç söyleme olur mu annene en azından şimdi değil..zamanı geldiğinde o anlar zaten..ama bu zamanı şimdilik sen belirleme..bu yazı o kadar içtendi ki..bende Tanrıya çok isyan ederdim..dua ederdim sürekli ertesi güne hetero uyanayım diye..kabul olmadı..ama ben özel bir insan olduğumu hissetmeye başladım sonra..sende özel bir insansın..biz özel insanlarız..bunu unutma ve hayata daha sıkı sarıl olur mu..
o güzel yüreğine çok iyi bak..o hassas yüreğine..

 

bloguma bakar mısın..:)

 

Gayyor'un yazısından geldim buraya ve çarpılmış durumdayım. Nasıl acıdı içim yazdıklarını okurken.

Benim de bir oğlum var ve bunu hep düşündüm, eğer erkekleri sevmeyi tercih ederse ileride sadece şu isyan hali, insanların küçük beyinleriyle ona yaklaşımları beni çok üzer. O kadar, ben her zaman onu severim ve kabullenirim, diye.
Umarım zamanı geldiğinde annen de sana aynı sevgiyle bakmaya devam edecek ve sadece sen üzüldüğün için üzülecek.

 

duygularını ne güzel ifade etmişsin... devam etmelisin yazmaya ve paylaşmaya... ettikçe küçülür sorunlar, değişir minicik olur... zamanın tefsirinde her sorun hallolur...

 

sağolun,gerçekten çok teşekkür ederim hepinize. insanların beni bu yönümle kabullenebileceğini tahmin bile edemezdim(en azından sanal ortamda diyeyim) ve açıkçası blog yazmaya başlarken de sadece kendim için yazacağımı sanıyordum.çünkü kimsenin ilgi göstermeyeceğini düşünüyordum.bu yüzden GAYYOR sana özellikle teşekkür ederim.beni senin sayfanda tanıtmakla onurlandırmışsın.bunun için açıkçası mahcup ve mutlu oldum:))gözlerim kocaman kocaman açıldı senin yazını görünce ve çok şaşırdım.

aslı hanım zaten siz böyle bir blogu okuyarak oğlunuz için ne kadar anlayışlı birisi olabilceğinizi ortaya koymuşsunuz.bu da güzel bişey.oğlunuz çok şanslı.eminim benim annem de bunu söylediğim takdirde kabullenecektir.ancak böyle birşeye cesaret edebileceğimi hiç sanmıyorum :(

eflatoon eğer bu kadar ısrarcı olursanız benden kurtulamazsınız ona göre:)

 

hımm durum anlaşıldı. sorun işyerinde ie6 yüklü olmasındanmış, ie7 kullanınca mesaj bırakılabiliyor. neyse diyeceğim çok güzel yazmışsın, elbetteki benzer duyguları taşıdığım için kendimi buldum yazında

 

Sen onun evladısın, zor olsa da kabullenecektir ama söyleyeceğin zamanı sen bilirsin ve inşallah senin için korktuğun gibi olmaz.

 

merhaba,
bende gayyordan geldim sana.
kalemin süper, çok içten yazmışsın duygularını...
benimde 4,5 yaşında bir oğlum var, annenin yerine koydum bir an kendimi; elbette bir şaşkınlık yaşayacaktır, belki kırılacaktır.ama unutma o bir ana sende bir evlat. eninde sonunda seni anlayacaktır. annen için doğru zamanı elbette sen bileceksin ama bende gayyor gibi aceleci davranma diyorum. bende artık takipçinim. yüreğine sağlık.

 

hoşgeldin senem hanım.
çok teşekkür ederim tavsiye ve yorumunuz için.umarım beğenirsiniz.zira kimseyi sıkmak ve kimsenin vaktini boşa almak istemem burda:)

 

konuşmak lazım konuşmak.bu ifade benim sevgili arkadaşım mehmetcana ait,evet sizin durumunuz yani annenize açılma ihtiyacı bence hiçte sandığınız gibi değil.o zaten durumdan yeterince haberdardır bundan emin olabilirsiniz,zira;annelerden hiçbirşey gizlenemez.

 

haklısın engin deniz de, konuşursam işler çığırından çıkacaktır.belki de hayatım boyunca tek bunu saklayabildim.dediğin gibi annelerden saklanamaz o senin gözüne baktığında anlar herşeyi.ama gözünü kaçırırsan elbetteki zorlanacaktır. iyi bi sır saklayıcıyımdır.bu bakımdan şimdilik anlamamıştır diye düşünüyorum.

 

konuşun demedim galiba yanlış ifade etmiş oldum düşüncemi.konuşmak lazım derken kasdım bunu burda konuşmalı manasınaydı yoksa annenizle konuşmaya geek yok demek istemiştim.o zaten olan bitenden sizin sanmadığınız kertede haberdardır.

 

ha yanlış anlaşılma olmuş:)konuşalım diye geldim paylaşmak için tabi. eskisi kadar yakmıyor canımı nedendir bilmiyorum ama daha hafif geliyor sanki artık.

 

wibiya widget