mutluyum, mutlusun, mutlu


    Burası yaradı bana.Kendime geldim. Depresif havam da dağıldı. Tek sorunum babam kaldı ki onu da çok sallamıyorum:) konuşmuyoruz bi haftadır. Susması konuşmasından ve sürekli ders-sınav meselesini başıma kakmasından daha iyi.Resmen stajım da başladı artık. Gerçi bi haftalık staj süremde dosya tozu yutmaktan başka bişey yapmadım. Çünkü adliyede tamirat vardı ve kalemi de taşıyorlardı. 

   Baro Çanakkale'ye götürdü. Orda bir arkadaşım vardı samimi olduğum, yurttan. Onunla buluşayım derken otobüsümüzün binmiş olduğu feribotu kaçırdım. Başka bir vapurla karşıya geçmek ve Yunan bir adamın halimize acıyarak yardım etmesi şeklinde sona eren bir maceram oldu. Bu kadar da acınası bir gezim oldu.:)) Gerçi gezi de zarf atan atana idi ama " Havan kime güzelim havan kime ha?" diyerek yüz vermedim:)

   Eskilerden beklemediğin birinin ani bir mesaj atması insanda garip hisler uyandırıyor. Sanki böyle suyun dokunuş hissini yeni tanıyıp, elini yenini ıslamasına aldırmaksızın oynaması gibi... İşin içine tabi hangi dağda kurdun öldüğü sorununu getiriyor, sonraki aşamada ise  arkadaş mı yoksa başka bitin yeniği mi,...  Garip işte:)


  Deniz açılışını yaptım geçen hafta. Karpuz kabuğu henüz suya düşmeden ben düştüm. İlk başta nefes kesecek kadar keskin bir soğuktu ama sonra yatağım kadar sıcak gelmeye başladı.Bu sene spora gidiyorum üç hafta oldu. Ki denizde artık rahat rahat tişörtümü çıkarabileceğim çekinmeden:)

  İlk okuldan  bir arkadaşım vardı uzun zamandır görüşmediğim. O zamanlar farklılılığının ne olduğunu tam anlayamadığım. Geçenlerde şans eseri tekrar tanıştık. Oldukça hoş biri olup çıkmış. Sanırım o da bizden biri:) Ama cesaret edip de açılabilir miyim kendisine bilmiyorum. Dahası sanmıyorum da... Ufak yerler dedikoduya çokça meraklıdır. Bu konuda ne kadar güvenebilirim bilemiyorum. Platoniğim evet ne olmuş!:)

wibiya widget