dedem

Emre Aydın - "Bu Ya�murlar"
Yükleyen musicplay. - Video klipler, sanatçı röportajları, konserler ve çok daha fazlası.
        
       Lisedeydim.hatırlamıyorum; 1.sınıfta belki de 2'deydim. dedem için bir akciğerinin biri nerdeyse yok diyorlardı.gerçi uzun zamandır bu hastalığa müptela idi.yaşaması bile mucizeymiş.aşırı derecede astım-nefes darlığı vardı.elbette ki çaresi yoktu.çocukken hatırlıyorum annemgille dargınlardı. ama annemler bizi her bayram onların evine yollamaktan vazgeçmediler.o zaman çok fakir olmalarına rağmen beni hiç parasız geri çevirdiklerine şahit olmadım.hem çocuk ruhuna nasıl hitap edeceklerini bilirler hem nenem hem dedem.hatırladığım diğer şey; dedem camiden kahveye dinlene dinlene gider gelir, eğer nefes sıkıştıracak gibi olursa diye arka saflarda saf tutardı.ancak zaman ilerledikçe hastalığı da arttı.artık köyde duramaz hale gelmişti.köyün rakımı yüksek olduğu için anlaşılan yaramıyordu pek havası.hem sürekli hastaneye gidip geliyor ve köyden ulaşım zor olduğundan kendileri için de zahmet oluyordu.aile toplandı ve bizde kalmalarına karar verildi.bizim ev eski yapı olduğu için bi kaç ailenin yaşaması mümkün bir  biçimde inşa edilmiş. kendilerini evlerinde hissetsinler diye bir odayı onlara tahsis ettik.hem bizim evden bağımsız hem de bizim dibimizde yaşayabileceklerdi.annem yemeklerini yapacak,babam da hastaneye gitmek gerektiğinde götürmekten çekinmeyecekti. nitekim öyle de oldu.
     Yaklaşık 10 sene kadar olmuş bu hastalığa yakalanalı.
iyice ilerlemekle birlikte dünden güne  dedemi yiyip bitirmişti.ziyaretçi de eksik olmuyordu tabi.eş-dost ara ara uğrar hal hatır sorarlardı.ben de ayak işlerini görürdüm dedemlerin,ailenin en küçük ferdi olarak.o yüzden beni severdi."bu çocuk başka türlü,ötekilere benzemiyor" derdi. ben de küçücük aklımla mutlu olurdum.sinirli ve aceleci bir kişiliği vardı ama asla kalp kırmak gibi bir niyetle hareket etmezdi.çerkes olduğundan mı bilmem ama düzeni tertibi,temizliği,güzel giyinmeyi acayip severdi.fakirdi,elbisesi yamalı olabilirdi ama temiz olmalıydı.senelerce kahyalık yapmış,okuma-yazma bile bilmiyor olmasına rağmen kimsenin beş kuruşunu karıştırmamış,hakkına girmemişti.
       Hayat ona sıkı bir oyun oynamış.çok küçük yaşta annesi ölünce babası da hayattan soğumuş ve onları terketmiş. kimsesiz bir başlarına akrabaların yanında büyümüşler. Hikmetinden sual Olunmayan, tek başına bıraktığı bu yetimleri elbetteki sağlam bir ahlak üzere yaratmış olmalı ki serseri olup çıkmamış;ne dedem ne ağabeyi.
        İnsana bazen en yakındakiler en büyük darbeyi indirebiliyorlar.dayısı dedemin mallarına kimi kimsesi yok diye sahip çıkmış.tarlaların adıyla birlikte kendilerini de değiştirmiş.dedem farkettiğinde durumu, atı alan üsküdarı çoktaaaan geçmiş.ama dedemin elinde bir kaç parça tarladan başka bişey de kalmamış geriye.Kızardı ona."haklarımı öbür tarafta kendi eliyle ayağıyla getirecek  ya o bakalım.Allah büyüktür."Ruhları şad olsun,hesaplaşacaklar artık orda.en Adil olan karar verecek,hükmü O koyacak.bu konuda yapacak bişeyimiz kalmadı.
        Bir Ramazan sahuruydu.dedem birkaç gündür epey rahatsızlanmış,nefes alamaz hale gelmişti.son zamanlarda epey de zayıflamıştı.o kadar ki altında kat kat yumuşak döşekler olmasına rağmen yatmaktan artık kabaları bile yara oluyordu....
     Devamı gelecek...

not: şarkının bi ilgisi yok sadece hoşuma gittiği için koydum. 

2 yorum:

devamını bekliyorum ben de kendi dedemi yazıcam hoş bi ilham oldu seninkisi

 

wibiya widget