depresifim gelmeyin laağğğğnnn



   Sol kulağım çınlıyor son zamanlarda.Pek hayırla yad etmiyorlar sanırım. Kendimi dinliyorum boşluktan ve bu sesler ordan aslında. Çelişkiye bakın ki kulağımdaki çınlamanın aksine sesim kısıldı. Boğazımı üşütmüşüm sanırım.Sesime en çok ihtiyacım olan zamanda tam da. Annem limon içmemi tavsiye ediyor, hiç hoşlanmamama rağmen. itiraz etmiyorum. İyi geliyor gerçi niye edeyim ki?!

  Neden mi sesime ihtiyacım var? Bişeyler söylemeliyim kırıldığıma dair. İnsanların; hayatıma girip çıkmış her bir kişinin bende bişeyler bıraktığını söylemeliyim. Zaman zaman aklıma geldiklerinde dudağımda belirsiz buruk bir gülümsemeyle hatırladığımı ama onların yüzlerinde benim onları umursadığım kadar umursamadıkları gerçeğini çıplak bir biçimde gördüğümde söylemeliyim. Hayatın aslında sadece cinsel tatminden ibaret olmadığını, gaylerin sadece gerçek sevgiyi istediklerinde ve gerçek sevginin de kaşla gözle değil duygularına dokunabildiğin birisinin varlığı halinde ortaya çıkacağını anlayabilme yeteneğine sahip olduklarında kendilerine olan özsaygıyı kazanabileceklerini, bunun sonucu olarak da çevrelerince saygıya layık bulunacaklarını söylemeliyim.

  Ama susuyorum. Gerek yok bunca boş lakırtı etmeye. Nasıl olsa dinlemeyecekler. Nasıl olsa beni; bir başkası diğerlerini kırmaya devam edecekler.Al işte, daha iki gün önce o kadar bas bas hiç bişey beklemediğimi söylediğim halde, ilk görüşelim dediğimde "Otelde kalalım mı?" diyene ne diyeyim ben.Bu yüzden susuyorum.Elim telefon rehberime sık gider oldu son zamanlarda. Rehberimi şöyle bir karıştırıp yerine koyuyorum. Sol tarafımda bir sıkıntı oluşuyor. İçimi dökmeliyim belli. Ama aynı dertlerden yakınmaktan sıkıldım arkadaşlarıma da. Muhtemeldir ki onlar da beni dinlemekten...Susmalıyım o zaman. Bloga bile yazmamalıyım hatta. Kara bir sessizliğe bürünmenin zamanı geldi. Ah bir de başarabilsem bunu! Keşke böyle olmasaydım demekten vazgeçebilsem. Keşke 'keşke'lerden bir kurtulabilsem.  'Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.' durumu yani.

   Zarife ve Can. Güvercinlerimin isimleri. Bembeyaz tüylerine karalar karışmış. Ürkek bakıyorlar bana, yem verirken. Onlara şikayet ediyorum ben de. Beni dinliyorlar sadece ve yadırgamıyorlar. Sırdaş olduk bir nevi. Anlamadıkları için sıkılmıyorlar da. Kaçmaya çalışıyorlar. Kış ortasında kuluçkaya yatacaklar. Zemherir yavrusu ile zor olacak ilgilenmesi.Ama bakacağız bir hal çaresine. Üşütmem onları yüreğimin aksine. Aşkın varlığına olan inancımı kaybedeli çok oldu.

  Hüsrev Hatemi Hoca Aşka Reddiye şiirinde ne güzel söylemiş:

  "Ve aslı olmayan bir şeye,
    Beni bunca yıl inandırdı diye,
   deDargın öleceğim Fuzuli'ye."

3 yorum:

ve naif insanın her daim kırılması şeysi. ah kardeş, bi köşede ben de dertlenebilir miyim aceba? uygun mudur? :/

 

Güvercinlerin ismi çok hoşuma gitti :))

 

Mail bekliyorum minnak:)

 

wibiya widget