resimsiz hayatımdan şekilsiz başlıklar

    Çok sık giremiyorum internete. O yüzden o güzel yazılarınızdan da mahrum kaldım. Umarım kusura bakmazsınız.

   Küçük bi şehir burası. Hatta kasaba bile denebilir. Herkes herkesi tanır hatta sizin tanımadıklarınız bile sizi tanır. Denize yakın olması en büyük ve en sevdiğim avantajı... İstanbul beni çok yordu, üzdü nedense. Belki de üzen İstanbul değildi, bilemiyorum. Biraz dinlenmeye ve kafa dinlemeye ihtiyacım var.Bu bakımdan iyi gelecek.

  Ama diğer yandan da kapana kısılmış gibi hissediyorum. Gönül meseleleri konusunda bi ortamda bulunmam imkansız. Onun ötesinde imkanım olsa bile girişimde bulunmayacağım çok açık. Bunu göze alamam. "The only gay in the village" modundayım sanırım:))) 

  Sınavı kazanma ihtimali çok çok zayıf. Baktığım ilk elli sorudan 20si yanlış çıkınca devam etme  gereği bile duymadım cevaplarımı kontrole.(bu sazan'a bir cevaptır:)) Aralık sınavına artık:) Arada başka sınavlarda var. Şansımı onlarda da deneyeceğim eylül ve devamında. Ancak şimdi en güzeli stajı başlatmak. Bu hafta tamamen staj belgeleri ile uğraştım. Neredeyse tamamladım ama henüz  bitmedi.Yarın belgeleri teslim edebilirsem ne mutlu bana:)

  Hadi bakalım gençler, benden bu kadar! Küçük sevimli odama ve aileme dönme vaktidir. Şimdilik kalın sağlıcakla:)
(bi dakka lan! Bu da Adile Naşit'in masal saati gibi oldu:))

2 yorum:

olsun bis uyumuyos sen bi masal daha anlat

 

bilmem sonra uyumayın:)

 

wibiya widget