sevgi, saygı, anlayış, kardeşlik 2...?

    Sanki bir gün öncesinde bir arada oturup çay içen onlar değil de yıllardır birbirini görmeyen, hasretle birbirine sarılan iki yaşlı adam vardı mutfağın ortasında.

   Bu an geçtikten sonra, normalde pek kafalarımız uyuşmasa da yeri geldiğinde ağırlığını koyan ve gayet hakperest olan babam M amcamın oğluna döndü ve biraz da aslında sitem dolu bir sesle:

   -Sende var bir birader, bende de var bir birader. Biz birbirimizi sokakta görsek arkamızdan kurşun atacağız. Ama bak adamları görüyor musun, sanki daha dün köyde görüşenler bunlar değil!
    Dedi. Amcamla dedem bunu dinledikten sonra amcam yavaş bir sesle ve ağır ağır konuşmaya başladı:

  -Siz birbirinize kurşun atarsınız tabi! Siz bizim gibi yokluk, kıtlık, sıkıntı çekmediniz ki! Bir eliniz yağda bir eliniz balda büyüdünüz. Şimdi de "sen az yedin ben çok yedim" kavgası yapıyorsunuz.Köyden bir ayrıldık mı; aş yok ekmek yok; aylarca gelinmiyordu. Çoluk çocuk, hanım köyde sefil yaşıyordu. 
    Eliyle dışarıyı işaret ederek:

  -Hani derenin kenarında postahane var ya, orda evelden bir zeytin fabrikası vardı. Kış gününde abimle çalışmaya geldik de pencerelerinde cam yoktu o fabrikanın.Zeytin çuvallarını pencerelere gerdik, benim yorganı yatak diye altımıza serdik, abimin yorganını da üstümüze örttük sabaha kadar sarılışarak birbirimizi ısıttık. Siz öyle sıkıntı mı gördünüz! Tabii birbirinize kurşun atarsınız siz.Dünyayı kurulu buldunuz çünkü. Kardeş kıymetini nerden bileceksiniz!
 Dedi.
    Ufacık mutfak...Dışarda rüzgarın keskin sesi...Soba ve çaydanlık...Buğulu camlar... Evin içinde ölüm sessizliği.Belki de anıların ve kardeşliğin sesi...
  

6 yorum:

Bir filmin 10 dakikalık bir sahnesi gibi kamera o odaya pencereden yaklaştı, sonra içimiz ısındı ve tekrar uzaklaştı.
Devam.. devam... devam...

 

bad-ı saba hemen bir projeye başla bu akıcı anlatım güzel bir kalem ve harika bir analiz yeteneğiyle nelere imza atılmaz ki?

çok garip oldum ya okurken...

 

Amcanın o kısacık konuşmasında, Hiç bir üniversitede öğretilemeyen, tüm yaşamın boyunca öğrenebileceğin en önemli hayat dersi gizli aslında..

Bu arada anlatım tarzın ve üslubuna hayran kaldım..
O mutfak, sanki bütün soğuk kış günlerinde hem üzerindeki çaydanlığı kaynatan sobasıyla, hem de orada yaşananlarla hep benim içimi ısıtmış gibi canlandı gözümün önünde..
Demek ki öğreneceğimiz çok şey var daha..

 

hehehe mahcup ettiniz beni yahu.bi taraflarım kalktı bak:))sağolun güzel yorumlarınız için. hepinize tek tek teşekkür eder bilimum yerlerinizden öperim:)yanlış anlamayın yani küçük olanların gözlerinden büyük olanlarınızın ellerinden:))

 

:))bir mim daha paslasam sana terbiyesiz olmam sanırım ha bad-ı saba-m

 

ahaha estağfirullah Serhatım ne demek.ah sen yok musun hemen cevaplayayım:)

 

wibiya widget