babaannem

   Bu zamana dek "nenem" diye bahsettiğim kişi anneannemdi. Ama hiç biri de çıkıp sormadı ki bu çocuğun babaannesi var mı diye. Var efenim var. Bizim neyimiz eksik! Ama şahs-i mübarekleri biraz huysuz, biraz lafını bilmez, birazdan öte alıngan şahsiyetlidir; tam bir kaynanadır kısaca. Dolayısıyla da aile içerisinde pek bi sevilmezler.

   Çocukları içerisinde babam en fazla saygı gösteren, en çok işleriyle ilgilenen, en fazla seven kimse olmasına karşılık, babaannem her zaman köydeki kızlarını daha fazla sever, kollar. Onlara laf söylenmesine katiyetle karşıdır. Kendisi annemin başörtüsüne, çatal donuna(bunu yanlış anlamayın,iç çamaşırı değil, kapri şeklinde Egede giyilen kumaştan yapılma şalvarı andırsa da benzemeyen bir giysi kendisi) karışırken halama aldıkları gelin çıplak gezse tek kelime etmeyecek kadar kızlarına düşkündür. Ama kızları evi temizlenecek olsa aynı köyde oldukları halde gelmezler, annem yapar; salça çıkaracak olsa kendi başına çıkarır babaannem, zira kızlarının işi çoktur. Bağa gidilecek olsa su bile vermek için gitmezler.Annem önceden her şeyini yapardı ama artık o da yaşlandı, bu haksızlık karşısında daha fazla sessiz kalmıyor ve saygıda kusur etmese de karışmıyor işine.

   Bir şey kafasına takılmışsa şayet, bunu bıkmadan usanmadan milyon kere söyleme yetisine sahip. Bu durum artık bir yerden sonra insanı çıldırtma noktasına getiriyor. Mesela alınması gereken bir ilacını unutsam: "Vah vah vah, tüh tüh tüh. şimdi ne olacak!ilaç alınsaydı iyiydi. Yarın eczaneler açık olmazsa..."vıdı vıdı... Bir yarım saat sonra "Tüh bak görüyon mu?Alınmadı da ondan böyle oldu.vah vah vah tüh tüh tüh..." bir yarım saat sonra tekrar. Sonra sen çıldırıyorsun, o oluyor. Allahtan ki babama bu huyu çok az geçmiş. Hatta bu durumdan babam kendisi de oldukça rahatsız olduğundan biz de lafımızı sokarız babama karşı: "Aman sen de hacı nenem gibi olma!"  deriz. O zaman susar. Tabi bunu yaparken gülerek söylediğimiz için "Naparsın kanımızda var. Armut dibine düşüyor." deyip geçiştirir, kızmaz.

Pek bir safdildir kendisi ayı zamanda. Ufacık ilçeye köyden geldiği vakit garajdan bizim evi bulamaz. Halbuki kaç sefer gelmiştir, üstelik ev uzak da değil. Bahçe kapısını açamaz. Biz kalkar açarız. Uffff!!!:)O kadar yani...

 Neyse napalım babaannemiz sonuçta belki bizde ondan bişeyler almışızdır. Malum armut dibine düşer:)(Almamış olmayı tercih ederim gene de, sanmıyorum da:))

8 yorum:

Çok eğlenceli bir ailen olduğun düşünüyorum..
İnsan sıkılacak vakit bile bulamaz.. Bence değerini bilmelisin :)

 

:) şu babanne modelinin bir benzeri bende de vardı. tabi bizimki son zamanlarını daha bi farklı geçirirdi toprağı bol olsun gülmekten öldürürdü.

saat kaç yada uyuklar uyandığında geldik mi diye sorardı :))cidden çok komik bir babaannem vardı anneme de öyle kötü davranırdı ki yemeklerini beğenmez ah ben çocuğumu böylemi yetiştirmiştim şimdi herşeyi hazır paketlerden alıyorsun diye laf söylerdi :)) beni de ayrı bi severdi. bir kere hiç unutmam evde futbol topuyla vazo kırmıştım çocukluk :)) annemde bağrınırken babaannem de elindeki bardağı yere atarak bana da bağır hadi demişti :)) geçmişe götürdü bu beni yazıyım dedim :)

sevgilerle...

 

heheh haklısın belki de adsız.ama sanırım farklı bi gözlegözlemlemek gerekiyor:)

@Serhat:bu sevme meselesinde anneannem üzerne tanımam.dünya bir yana ben bir yana.o derece:)
anılar ah güzel anılar.Allah rahmet eylesin babaannene..

 

sağol bad-ı saba :))

 

Ya o babaane blog okuyorsa?????

 

yok okumadığından adım gibi eminim:)bilgisayar kullanmayı bilmiyor çünkü. bahçe kapısını bile biz açıyoruz diyorum bucera abla nasıl bilgisayarı açsın:)))

 

we all love grannies... unfortunately...

 

wibiya widget