iç açıcıcı bir yazı(!) 2

    Ağızlıkları takıp,galoşları giyip,vicksleri sürünüp, talimatlarımızı da aldıktan sonra içeriye girdik.içerde 3tane ceset vardı.ama içeriye ilk girdiğimiz anda o kadar dayanılmaz bir kokuyla karşılaştık ki vicks bile kar etmedi yanında.kafa muhakkak açılırdı demiştim,gittiğimizde de kafa derileri yaklaşık olarak gözleri görünmeyecek biçimde yüzülmüş ve geriye kıvrılmış olduğu için ilk anda insan oldukları fazla belli olmuyor.ama karın ve göğüs henüz açılmamıştı.uzmanlar var,doktorlar var etrafta  herkesin üzerinde özel kıyafetler,galoşlar falan filan tam bir mezbahane havası...gerçekten kurban bayramında görmeye alışık olduğumuz görüntünün aynısı.tek fark insanların masalarda olması.artık orada çalışan insanlar da bu konuda epey duyarsızlaşmışlar.yaptıkları şey o kadar sıradanmış gibi davranıyorlar ki donup kalmamak mümkün değil.

       Bize en yakın cesedi bir uzman eline neşter alarak karnını yarmaya başladı gırtlaktan başlayarak.ve tam o sırada bağırsağa kaçırdı neşteri,
bağırsak delindi ve siz de takdir edersiniz ki zaten ağır olan koku daha da fazla ağırlaştı.tam burada gerçekten dayanılmaz bir koku vardı.bu bahsettiğim ceset biraz gençti, 30'lu yaşlarında görünüyordu.yüksek bir yerden düşmüş ve ölüm sebebi buymuş.hoca dedi "işte şu sırtında gördüğünüz karalıklar ölü morlukları,bunlar ilk 8 saat(yanlış hatırlıyor olabilirim süreyi) içinde eğer ceset taşınmışsa yer değiştirirler ancak bundan sonraki zaman diliminde taşınmışsa yer değiştirmezler ve sabitleşirler" filan diye anlatıyor.diğer cesetlerden birisi daha önce intihara kalkışmış ve karnında bir bıçak izi ve dikiş  vardı."yara iyileşmeye başlamış arkadaşlar,daha önceki bu kişiyi tedavi etmiş doktordan bununla ilgili bilgi isteyebiliriz.bu da aynada yüzünü yıkarken geriye doğru düşmüş,muhtemelen beyin kanaması geçirmiş" dedi.tabi bütün cesetlerden doku örnekleri alınıyor.üçüncü cesedin de kalbini tarttılar normalde olması gerekenden üç-dört kat büyük ağırlığa sahipmiş, bu da onun kalp krizi geçirmiş olabileceğine işaret ediyormuş.

         Biz tabi biraz ortama ayak uydurduk(artık ne kadar uydurulabilirse) inceliyoruz yapılan işlemleri filan,sonra ilk incelediğimiz cesede döndük.bağırsak  delinmişti demiştim.dışkı cesedin içine dağıldığı için adamlardan birisi hortum tuttu cesedin içine ve dolan suyu kepçeyle çıkarmaya çalıştı ama haliyle kepçe ufak geldiği için ondan vazgeçti.sonrasında şoka uğradığımız olay gerçekleşti.kepçeden usanan adam cesedin kafatasını alıp içindeki suyu boşaltmaya başladı.biz gülsek mi ağlasak mı bilemedik.öylece kalakaldık."A aaaa aaa..." nidalarıyla bakmış kalmışız hepimiz.hoca geldi bu hayretimizi görerek ve "arkadaşlar işte bu yüzden buna kafatası diyoruz" dedi.neyse otopsinin sonuna gelindi, kalan bütün organları tekrar içine resmen atarak gırtlağına bezler tıkadı.sonra da çuvaldıza benzer bir şeyle pamuk çuvalı diker gibi dikti.kafatası derisini dikti daha sonra da.çok küçük bi boşluk kaldığında da kafatsı kemiğini koyup tamamen dikerek otopsiyi bitirmiş oldu.
       
       Diğerlerinde bilmiyorum aynı etkiyi yaptı mı?ama ben otopsiden ziyade  olayın iç yüzünden etkilendim ben.Dedim ki kendi kendime koskoca dünyada şu insanoğlu niye savaş yapar,niye birbirini üzer,mal kavgasına düşer?sonuçta hepimiz er-geç birgün öleceksek bu hırs bu çekememezlik niye,niye bu ölümü daha erken getirmek için uğraşıyor, birbirimizin kuyusunu kazıyoruz?peki hepimizin içi resmen b.k doluyken(özür dileyerek söylüyorum) bu kibir,bu gurur,kendini beğenmişlik kime?
     
         Tüm  bunlardan sonra tekrar gider misin diye sorarsanız evet tekrar giderim.hatta ben çapraz giden bir insan olarak(yani kısaca önce ikinci dönemi  alıp sonra da  alt sınıfla birlikte ilk dönemi alıyorum.o da ayrı bir karmaşa zaten:)anlatabilirim belki onu da ilerde)ikinci dönem o dersi almasam bile gideceğim:)ama otopsiye bedenimin tabi tutulmasını kesinlikle istemem özellikle o görüntülerden sonra:)beni köyümün yağmurlarında yıkayıp direkt gömsünler:))boşversinler ölüm sebebimi filan.ben benden gittikten sonra neyleyim ölüm sebebimin öğrenilmesini:)

8 yorum:

yazıyı okurken bende senin yazım sonunda belirttiğin durumları düşünmüştüm..üç günlük dünya..
fakat son cümlende bana otopsi yapmasınlar demişsin ya onunla çok alakası yok ama ben ölümümden sonra organlarımın naklini istediğim için benim içimi açabilirler diye düşünüyorum..
benim yürekli arkadaşım paylaşımlarını takip ettiğimi bil..
güzel yüreğine iyi bak..

 

Yazıyı okurken genel olarak iğrendim :) ama tam o kafatası olayında ben de aynen üç günlük dünya dedim kendi kendime.
Bir de sık sık yapıldığında işin ne olursa olsun anlamsızlaştığı. Yani bana kafatası versen; aklıma içine su koyup, tas gibi kullanmak gelmez. Ama o adamlar her gün bunları görmekten artık kanıksamışlar.

 

Açıkcası kınadım yapılan otopsiyi, "biz buna bu yüzden kafatası diyoruz" ne kadar saçma ve sığ bir açıklama. Dünyada bu kadar teknoloji gelişiyor, ama biz ölülere bile saygımız olmadığından neredeyse el yordamıyla otopsi yapıcaz.

Açıkcası hayal kırıklığa uğradım. İğrendim midem bulandı, ama orda yatan bedenlerden değil, onlara böyle muamele yapan insan müsvetteleri yüzünden...

 

dünkü yazını cidden iç açıcı buldum ve okurken eğlendim :)

ama bugun yazını tamamlayamadım kusura bakma :/

 

tamamen kişisle sebeplerden dolayı, yanlış anlama :)

 

anlayabiliyorum hepinizi.o yüzden en başta ünlemle belirttim zaten içaçıcı bir yazı diye.eğer herkes isterse kaldırabilirim de yazıyı ama deneyimlerimi paylaşmak istedim.
sağol gayyorcum biliyorum her zaman takip ettiğini ve bunu için gayet minnettarım, hepinize:)

 

saçmalama silmek ne demek. karakterim nedeiyle okuyamadım. bu tür şeykerden hoşlansam benim için süper bi yazı olurdu.

 

bad-ı saba "evet iç açıcı "bir yazı..
"iç açıcı":)))))))sakın kaldırma olur mu..wakanı kan tuttu..:)
o güzel yüreğine çok iyi bak..

 

wibiya widget